İş hayatındaki başarı için gerekli olan anahtarlardan en önemlisi iletişim kabiliyetinizdir. Bu konuda asıl ilginç olan ise iletişim sürecinin ve başkalarının sizi nasıl algıladığının sadece kelimelerinizle ilgili olmamasıdır. Ne söylediğinizin yanı sıra neyi nasıl söylediğiniz ve nasıl göründüğünüz, nasıl giyindiğiniz, bakımınıza ne kadar özen gösterdiğiniz, nasıl hareket ettiğiniz gibi görsel faktörler de sizinle ilgili kararlar alınırken büyük önem taşır. Pek az insan sizin özgeçmişinizi, diplomanızı ya da kimliğinizi görürken, dış görünüşünüz pek çok kişiye sizinle ilgili mesajlar verir.

Tanımadığınız kişilerin bulunduğu bir odaya girdiğiniz ilk 30 saniye içinde sizin cinsiyetinizle başlamak üzere, yaşınız, eğitiminiz, işiniz, sosyal statünüz, o an ki ruh haliniz, değerleriniz ve hatta becerileriniz hakkında fikirler oluşmaya başlar zihinlerde. Siz daha ağzınızı açmadan dinleyicileriniz sizin hakkınızda bir takım tahminler yapmış; kendi kişisel deneyimleri ve önyargıları ışığında artı veya eksi puanları vermeye başlamıştır.

Bunun adil olmadığını düşünüyorsanız vapurda, havaalanında ya iş görüşmesine gittiğiniz yerde bekleme koltuğunda otururken kendi kendinizle yaptığınız konuşmaya kulak verin. Siz de gördüğünüz kişileri değerlendirip, eleştirmiyor musunuz? Siz de önce kendi gördüklerinizden yola çıkarak o kişilerle ilgili kararlarınızı veriyorsunuz.

İlk izlenimler önemlidir, bu hayatın bir gerçeği. Hepimiz her gün ortalama 100 kişiyle karşılaşıyoruz ve hep aynı süreci kendi içimizde de yaşıyoruz. Birileri yalnızca size bakarak, gördükleri doğrultusunda ne olduğunuz ve ne vaat ettiğiniz hakkında yanlış fikirlere kapılabilir, siz daha ağzınızı açıp fikrinizi anlatmaya, kendinizi ifade etmeye başlamadan önce.

Araştırmalar gösteriyor ki insanların "gördüklerine inanmaları", tamamen insan beyninin biyolojik yapısıyla ilgili. California Üniversitesi’nin yapmış olduğu bir araştırma, insanların kararlarında görme duyusunun ağırlığının yüzde 85 olduğunu kanıtladı. Bir başka araştırmaya göre kullandığımız ses tonu, nasıl göründüğümüz, giysilerimiz, beden dilimiz, hatta renklerimiz bizimle ilgili ilk izlenimlerin oluşumunda kelimelerimizin içeriğinden daha çok önem taşıyor.

İlk izlenimler sizin başkalarının zihnindeki görüntünüz yani imajınızdır. O görüntü başka insanların kafasının içinde sizi temsil eder. İnsanlar yanınızda değilken, sizin hakkınızdaki kararlarını, kafalarının içindeki o "vekiliniz", yani imajınız üzerinden verirler.

Kaynak: Bu yazı, Kolay İletişim tarafından, KobiFinans için derlenmiştir.