Mythos: Soylenen ve duyulan sozdur, masal, oyku, soylence ve efsane anlamina gelir...
Soylenceler; gereksinim ve arzulari, umut ve korkulariyla insan dogasini, 'insanlik durumu'nu yansitirlar. Yaratilis soylenceleri, koken sahibi olma duygusuna yanit verir. Bereket soylenceleri, onceden sezinlenemeyen bir dunyada gereksinim duyulan ekonomik istikrar duygusunu tatmin eder. Karamanlik soylenceleri insanlara davranis modelleri saglar. Soylenceler, her zaman onemini koruyan sorulara verilen kulturel yanitlari yansitir: Ben kimim? Yasamimi nasi gecirmeliyim? Boylece soylenceler, insanlari birlestiren ortak konulara iliskin farkli yasam bicimlerini yansitirlar.
dunya soylencelerini incelyen kisi; bilgisini artitir, anlayisini ve baskalarini degerlendirme olanaklarini yansitir. Her kulturun ayirrt edici yonlerini yansitir. Insanlarin cografi daginikliklarina karsin, zaman icinde, ne kadar benzer olduklarini gorur.
Soylenceler, bir toplumun manevi degerlerini yansitan ciddi oykulerdir. Bu oykuler bir toplumun dunya gorusunu ve onemli inanclarini temsil ettikleri icin, o toplumun kulturu tarafindan deger verilen ve korunan insani deneyimlerin birer simgesidir.Soylenceler, kokenleri, dogal olaylari ve olumu konu edinebilir; ilahlarin ozellik ve islevlerin ozelliklerini betimleyebilir yada kahramanlik oykuleri anlatarak, kahramanca ve erdemli davranislara birer model olusturabilirler. Folklorik temalar kadar efsanevi oykuler de icerebilirler. Insanlari buyuk bir evrenin butunleyici parcasi olarak tanimlar ve yasamain icindeki gizemli ve gorkemli her sey icin bir ''husu'' duygusu verirler. Soylenceler, her kulturun gelismisliginin oteki kulturun tavir ve aksiyonlarina bagli oldugu bir donemde, kendi kendimizi ve baskalariyla olan iliskilerimizi anlamanin en onemli yollarindan biridir. Soylenceler, bireyler ve onlarin evrendeki yeriyle ilgilidir.
Dunya mitolojisinde gorulecegi uzere ortak konular vardir. Mesela ilk ana-baba genelde gokyuzu ve yeryuzu tanrilaridir. Yaratici tanri, ilk insani genellikle agac, kaya, bitki ve camur gibi yeryuzu elemanlarindan yaratir. Tanrilar, insanlara ait en az bir dunyayi bir tufanla yok ederler. dogada var olan dogum, olgunluk ve olum sonrasi yeniden dogum vardir. Mitiloji kahramanlari asina olunmayan bir sekilde dogar, olaganustu guclere sahiptir. Kendi ozel silahlariyla canavarlari olduren, cetin ve uzun yolculuklara cikan, belkide gorevleri geregi yeraltina inen ve gene alislamadik bir sekilde olen tanri cocuklaridir. Soylencelerin en ortak ozelligi birden cok tanrinin varligina inanilmasidir. Ve de bu tanrilarin insan gibi dusunmesi, davranmasi, konusmasi ve yiyip icmesi de ortak ozellik cercevesindedir. Tanrilari insandan ayirina iki temel ozellik vardir. Birincisi kesinlikle olumsuz olmalaridir. Ikincisi de olaganustu guclere sahip olmalari ve de dogayi yonetmeleridir.
Misir, Hint ve Kuzey amerika tanrilari gibi bazi tanrilar,insanlarin iyiligini takdir eden, odullendiren ve onlara sevecenlikle yar dim eden tanrilardir. Buna karsin Kuzey Avrupa, Sumer ve Babil tanrilari insanlarin kaderine karsi kayitsiz tanrilardir.
Soylencelerin Amaci Nedir?
Soylenceler, toplumda eglendirici, ogretici ciddi hikayeler olarak karsimiza cikmistir. Konularinin genisligi, onlarin yuzyillar bezan de binlerce yil yasamasini saglamistir. Bireyin kendi ve dunya kulturlerini tanimasina ve kendi kulturu icinde kendini ifade etmesine yardimci olur.
Kimi kulturler sadece kendi toplumlarinin kokenleriyle ilgilenir ve sadece kendi kuruluslarin vs. anlatirlar.
Soylencelerde tanri tarafindan yaratildigina inanilan insan mukemmel degildir. Soylencelerin tamaminda insanlarin yiyeceklerinden, tarim aletlerinden soz edilir. Kimi soylencelerde mesela, Hititlerin Telepinu ve Afrika'nin Dahomey soylencelrinde ofkelendirilmis ve de bu ofkesinin yatistirilmasi gereken tanrilar vardir.
Yunanlilarin Demeter ve Persophone soylencesi bir psikolojik karmasa saheseridir. Kimi soylencelerde, tarimsal yeteneklerin insanlara tanrilarca veildigine rastladigimiz sahneler vardir. Viracoka, Inka oncesi Insanlara uygar bir yasama bicimini ogretir.
Soylencelerideki kahraman unsurlar, icinde bulunduklari kulturun ogretici uyeleridir esasen. Ornek insan modelidir. insanlara kendilerine benzeme sansi vermislerdir. Kahramanlar, tum dunyada ayni ozellikleri tasimazlar. Akhilleus, Odysseus, Gilgamis ve Sigurd, bireylerin cok farkli yollardan un kazanabilecegi kulturlerden gelirler. Bu da onlara kendi kisiliklerini ifade etme olanagi saglar.
Buna karsin, Rama, Hindu kulturunun siyasal, ekonomik ve toplumsal alanlarda insandan bekledigi uygun ve durust davranis sekli olan ''dramayi'' her zaman aklinda tutmali ve izlemelidir.
Olaganustu yeteneklerine ragmen hicbir kahraman kusursuz degildir. Kaldi ki onlarin kahramanlik yanlari kadar insani yanlari da ogretici bir unsurdur. Bu baglamda, insanoglu kahramanlarda gordugu psikolojik ihtiyac ve celiskilerden yola cikarak kendini o kahramanla ozdeslestirebilcektir.