Pazarlama çalışmalarında, KOBİ’ler için daha avantajlı olanlar var. Bunları tercih ettiğinizde, büyük işletmelere oranla çok daha hızlı ve etkili sonuçlar almanız mümkün. Yola çıkarken, ilke haline getireceğiniz temeller, sizi birçok büyük ve küçük işletmeye göre çok daha avantajlı hale getirecektir.

Küçük Olduğunuz Gerçeğini Avantaja Çevirin: Doğrudan pazarlamanın insancıllaştırılması, büyük işletmeler için zor, küçük işletmeler için daha kolaydır. Siz binlerce mil uzakta da olsanız, müşterinizin, yerel bir esnafla konuşuyormuş gibi hissetmesini sağlayın. Onlara küçük bir işletme olduğunuzu söyleyin. Sizi ve şirketinizi özgün yapan özellikleri net, berrak ve akılda kalacak şekilde belirtin. Müşteriniz olması için mükemmel bir şirket olduğunuzu ve bu özel ürünü/hizmeti satmaya nasıl hak kazandığınızı anlatın. Ürününüz ne kadar sıradan görünürse görünsün, onu parlatmanın bir yolunu bulun ki, müşterinizin onsuz yapamayacağı bir şey haline gelsin. Yaptığınız işe olan tutkunuzu onlarla paylaşın.

Küçük Deneyin Ama Büyük Düşünün: Küçük bir deneme ve minimum harcama ile işe adım adım başlayabilirsiniz. Bu şekilde bütün kaynağınızı tek bir kampanyaya yatırmaktan daha tedbirli davranmış olursunuz. Pazarlama planınız ise işiniz büyüdükçe izleyebileceğiniz bir yol çizmelidir. Her genişlemede, belirli bir sayıda yeni liste eklemeyi planlayın. Hedef ve planlarınız da esnek olun.

Müşterinizle Devam Eden Bir İlişki Geliştirin: Şunu gözünüzde canlandırın. Çok hoşlandığınız biriyle ilk randevunuz. İyi vakit geçirdiniz, gecenin sonunda “İyi geceler” diyerek ayrıldınız. “Daha yeni çıktık, onun için yeni randevu için 6 ay bekleyeyim” mi dersiniz? Tabii ki hayır! “Çok güzeldi, tekrar görüşelim mi” diyerek, ilişkiyi sağlamlaştırmak istersiniz. Küçük bir işletme de aynısını yapmalıdır. Fakat bazı küçük işletme sahipleri, müşteri örneğin kendisinden bir kitap aldığında, “6 ay içinde onu yeniden arayıp, yeni bir şey almaya hazır mı diye bakayım” şeklinde düşünür. İlki biter bitmez, müşteriye ikinci bir randevu teklif etmelisiniz. Bu onun ilişkiyi sürdürmeye yani bir sipariş vermeye en niyetli olduğu andır. Her zaman sunacağınız bir şey olsun. Sunduğunuz hizmeti geliştirmek veya mevcutlara yeni ürünler eklemek için planlar yapın.

Garantiniz Üzerinde Durun: Müşteriler bazen tanıdık bir markaya güvendikleri için büyük şirketlerden alım yapar. Özellikle daha önce hiç duymadıkları küçük bir şirketten alım yapmak istemeyebilirler. Onlara vereceğiniz garanti, ürünü iyi bir durumda teslim alacakları ve memnun kalmazlarsa yaptırımları olacağı yönünde olmalıdır.

Veritabanınızı Her Zaman Güncel Tutun: Büyük şirketler, genellikle, ilk müşteri listelerinde yeterli bilgi bulunmadığı için veritabanlarını genişletmek adına binlerce dolar harcar. Siz bu konuda da daha avantajlısınız. Müşterilerin alımları ve bunlarla ilgili işlemlerden bilgi çıkarabilmeli (sizden neyi, ne zaman ve kaç kere aldılar vb.), toplayabildiğiniz kadar demografik ve psikografik veri toplamalısınız.

Pazarlama Çabalarınıza İşe Yaramaları İçin Şans Verin: Her pazarlama çalışması acil sonuçlar yaratmaz. Bazı küçük işletmeler doğrudan pazarlamada bir süre para kazanılmayacağını anlayamıyor. Onlar için yutması zor ama gerekli bir ilaç: Herkes, bir gecede milyon dolarlık başarı öykülerini duymuştur ama bunun istisnaları da vardır. İpucu: Doğrudan pazarlamada, çoğunlukla başlarda para kaybedebilirsiniz. Bunu para kaybı değil eğitim kazancı olarak görün. Pazarı araştıran bir dedektifsiniz. Sonuç çıkmasa da ipucunu izlemelisiniz. Eğer buna inanırsanız ödülünüzü alırsınız.

Küçük Bir Bütçeyi Akıllıca Kullanın: Doğrudan pazarlamaya giren küçük bir şirketin en belirgin dezavantajı bütçesinin küçüklüğüdür. Bir kampanyaya başlarken, kaynakların dikkatlice değerlendirilmesi gereklidir. Bazen daha fazla para bulana kadar pazarlama planlarını bekletmek ve daha iyi olabilir. Örneğin yalnızca küçük bir araştırma yapacak bütçeniz varsa ve bu araştırma olumlu sonuç vermezse ne yapacaksınız?

Bütün Seçeneklerinizi Keşfedin: Üretici iseniz ürününüzü bir başkasının kataloğunda veya paket dolgusu olarak deneyebilirsiniz. Örneğin el sanatı ürünleri üretiyorsanız, bir el sanatları yayıncısına yaklaşabilir ve tamamlama paketlerinde sizin ürününüzün de bulunup bulunmayacağın sorabilirsiniz. Pakete girebilmek için onlara belli bir ücret ödemeniz gerekebilir ama bu size ürününüzü bir başkasının postası içinde ucuz yoldan deneme olanağı verir.

Fırsat Önerinizi Olabildiğince İlgi Çekici Yapın: İnsanların satın alma alışkanlıklarını değiştirmek büyük çaba gerektirir. Çoğu küçük iş sahibi, ‘İndirim yapacak ya da hediye verecek gücüm yok’ der. Ürününüzü hediye veremiyorsanız, onu tam fiyatından alanlara promosyon olarak başka bir şey sunun. Bunun da müşteri tarafından geri çevrilmesi zor bir şey olmasına dikkat edin.

Tedarikçilerinizle İlişkilerinizi Geliştirin: Doğrudan pazarlamada en önemli şeylerden biri, aynı müşterilerinizle olduğu gibi tedarikçilerinizle de doğru ilişki kurmaktır. Ödevinizi yapın. Bölgenizdeki çeşitli basımevleri, tasarımcılar gibi özgün tasarımlarınız için kim gerekiyorsa onları belirleyin. Küçük işletme olmanın avantajını kullanın. Biraz dolaşırsanız, yeni başlayan birine şans vermek isteyen bir tedarikçi bulabilirsiniz. İşe başlamanız için size yardım etmeye istekli kaç tane tedarikçi olduğunu görünce şaşıracaksınız.

Uzman Tavsiyesi Alın: Eğer çeşitli yayınlara reklam verecekseniz, onların reklam müdürlerine bu reklamın etkili olup olmayacağını, dergi veya gazetesinde göze çarpıcı bir yerde yayınlanması için yapabileceğiniz bir şey olup olmadığını sorun. İnsanlara bir şey sorunca gururları okşanır ve bildiklerini paylaşmaktan zevk alırlar.

Kaynak: Lois K. Geller’ın “Karlı Doğrudan Pazarlama” adlı kitabından alınmıştır.