Kürtler`in `Büyük Abi`si Türkiye

Geçtiğimiz mart ortalarında Celal Talabani`nin oğlu Kubat Talabani ile görüşmek için Washington`daki Kürt Bölgesel Yönetimi`nin merkezine gitmiştim. Orada beni Talabani gelene kadar beklemem için toplantı odasına buyur ettiler. İçeride Kürdistan bölge haritası dışında dikkat çeken tek nesne, beyaz kağıtların asılı olduğu bir panoydu.

***

Düşünsenize, Kürt yönetiminin ABD ayağının ofisindeyim, odada yalnızım ve karşımda kağıtlar duruyor. Gittim ve en üsttekini kaldırdım. Bir de ne göreyim? Alttaki kağıdın üzerinde şöyle yazıyor: Irak`taki Kürtler`in durumunu güçlendirmek için 2009 hedefleri. Flaş, flaş, flaş!

***

Madde madde bir liste yapmışlar. İlk maddede Washington`da, Irak`taki Kürtler`e dikkat çekecek aktiviteler düzenlenecek yazıyor. Altındakinde Kürt bölgesine ABD`li yetkililerin götürülmesi var. Diğer maddeler de buna benzer amaçlar içeriyor. Küçük, zavallı hedefler anlayacağınız... O gün, yeni ABD yönetimi ile birlikte Kürtler`in kendilerini dışlanmış hissettikleri üzerine ortaya atılan tezlerin gerçekliğini gördüm. Ve de ABD Irak`tan çekilme planları yaparken Kürtler`in kendilerini unutturmamak için nasıl çabaladıklarını...

SAHİPSİZ KÜRTLER

Önceki gün Uluslararası Kriz Grubu`nun Irak ve Kürtler ile ilgili raporunu okurken o merkezdeki liste geldi aklıma ve taşlar yerine oturdu. Grup, Irak`taki son durum ve Kürtler`in aldıkları pozisyon üzerine bir araştırma yapmış. Araştırmada `Bağımsız olmak hakkımız ama bu olmazsa Türkiye ile olmayı Irak ile olmaya tercih ederim` diyen bir yetkiliye atıf var. Bunun üzerine dün gazeteler `Kürtler Türkiye`ye bağlanmak, Musul ve Kerkük`ü bu topraklara katmak istiyor` başlıklı yazılar yayınladılar.

***

Ancak raporu yorumlarken bu sözler üzerine yoğunlaşmak pek de doğru değil aslında. Dün, Uluslararası Kriz Grubu Türkiye Direktörü Hugh Pope ile görüştüm. Pope, raporu yazan Joost Hiltermann`in vurgusunun farklı olduğunu söyledi. (Hiltermann ABD`ye uçtuğu için konuşamadık maalesef) Yukarıdaki ifadeleri sarf eden yetkili, karar mekanizmasının en tepelerindeki bir isim değilmiş ve bu sözleri yaklaşık bir yıl önce dile getirmiş. (Cengiz Çandar`ın dünkü yazısından).

***

Şimdi ABD yönetimi ile ilişki kuran Kürtler, Kürt bölgesindeki durum ve Irak`tan çekilme planlarını alt alta koyarak resme bir bakalım: ABD `kötü savaş` olarak ilan ettiği Irak`tan bir an önce kurtulma derdinde. Kürtler Bush`un müttefikiydiler. Savaşta ABD`ye yardımcı oldular ancak artık o savaşla ilgili bir şey hatırlanmak istenmiyor Washington`da. Bu nedenle ABD`deki Kürtler kendilerini sahipsiz hissediyor.

***

Bu sahipsizlik ikliminde tutunma yolu ararken çalabilecekleri tek kapı Türkiye. Irak merkezi hükümeti ile aralarında büyük bir güç çekişmesi var. İran deseniz, `Şii ekseni` senaryoları onlara kabuslar gördürüyor.

***

Sonuçta Kürtler ABD`nin yerine koyacak bir `Büyük Abi` arıyor. Bölgede tek başlarına var olamayacaklarını bildikleri için bir koruyucu-kollayıcı peşindeler. Bunun için en uygun aday Türkiye. Bu nedenle Ankara `Ortadoğu`da belirleyici aktör olmak` üzerine bir dış politika inşa ederken `Büyük Abilik` pozisyonuna göre strateji geliştirse gücüne güç katar.

Haberin devamı için: Akşam