Köşenin adı `turizm dünyası` olunca tabii ki bütün örneklemeleri turizm sektöründen vermemden ve devlet edenlerin bu konuların üzerine gitmelerini beklememden doğal bir şey olamaz ama her turizm sezonu başlangıcında bütün uyarı yazılarımıza rağmen bir şeylerin değiştiğini görmemek insanı çileden çıkarıyor ve ülkemizde doğru dürüst iş yapmanın ne kadar da aslında gereksiz olduğu düşüncesinin oluşmasına neden oluyor.

Turizm sektöründeki kayıt dışılık ile ilgili bugüne kadar onlarca yazı yazmama ve yetkililere bilmedikleri turizm sektörünü nasıl denetlemeleri gerektiği ile ilgili önerilerde bulunduğum halde, devlet görevlilerini alan çalışması yapar iken değil ofislerinde klimalı odalarında masa gerisinde mesai doldurduklarını görmek insanı değişik duygulara itiyor.

İşini düzgün yapan, yaptığı her faaliyeti faturalayan, tüm çalışanlarını sigortalı olarak çalıştıran ve dolayısı ile maliyetleri artan turizm acentelerinin organize ettikleri gezi fiyatları biraz yüksek olmakta.

Ama burada işlerini yasal zeminde ve vergisini vererek yapan seyahat acentelerinin yanında olmasını beklediğimiz kurumlar tabii ki maliye ve SSK`dır. Bu kurumlardan beklenen, yaz sezonu açıldığı zaman turizm bölgelerinde acentecilik faaliyetinde bulunan, tur satan ve geziler organize eden firmaların çalışanlarına sigortalı çalışıp çalışmadıklarını, düzenledikleri gezilerin faturasının olup olmadığını sormalarıdır. Eğer yaptıkları incelemeler sonunda yasadışı bir ticari faaliyet gördülerse gereken cezayı vermeleridir. Ne yazık ki ülkemize şu kriz ortamında turist getiren ve tüm işlemleri devlet tarafından kontrol edilebilen tur operatörlerine en büyük zararı sokak acentesi dediğimiz seyahat acenteleri vermekte. Bunu yapar iken de ülkeye turist getiren tur operatörlerinin aleyhine bilgiler vererek hem tur operatörüne hem de ülke turizmine zarar vermeye devam etmekteler.

Şehirlerarası çalışan otobüs firmaları bile fiş ve faturasız yolcu taşıyamaz iken, yüzlerce bin liralık geziler organize eden sokak acentelerinin fatura kesmemesi akıl alacak gibi değil. Yasadışı faaliyetleri denetlemediğiniz ve cezalandırmadığınız sürece, ülke turizmindeki kalitenin yükselmesini nasıl bekleyebilirsiniz? Öncelikli olarak ofislerinde oturan SSK müfettişlerinin alana çıkıp bütün işletmelerdeki çalışanların çalışma şartlarını denetlemesi ile işe başlanabilir.

SSK müfettişleri denetim yapmak için illa şikayet dilekçesi mi bekliyorlar? Devlet edenler her zaman kendilerine görev bildikleri konularda yetkilerini kullanarak şikayete gerek kalmadan denetim yapmalıdırlar. Bu zihniyetle devlet etmeye devam ederseniz ne SSK primi ödeyen ne de yaptığı tur faaliyetleri faturalayan bir seyahat acentesi kalmayacak. Çünkü işini düzgün yapanın maliyetleri sürekli artar iken, denetim yapmayarak her şeyi kaçak yapan seyahat acentelerini ödüllendiriyorsunuz.

Bu gidişle, Türkiye tur operatörleri için verimli ve cazip bir ülke olmaktan çıkma sürecine girecektir. Milyarlarca dolarlık yatırımların yapıldığı bir sektörü denetlemeyip köydeki bakkal Mehmet`i denetleyerek nereye varabileceğinizi ve ülke ekonomisine ne kazandıracağınızı sanıyorsunuz. Asıl sıcak para turizm bölgelerinde dönüyor ve siz bunu görmemekte ve denetlememekte niye ısrar ediyorsunuz? Anlamıyorum.